16 Nisan 2014 Çarşamba

William Shakespeare

William Shakespeare   

 18. SONE
Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın: Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler, Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın: Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak, Ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden; Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda; Gölgesindesin diye ecel caka satamaz Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda: İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.

SONE57
Kölen olmuşum senin, elden başka ne gelir,
Gece gündüz el pençe divanım buyruğuna;
Geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir
Sen buyurmuş değilsen çabalarım boşuna.
Senin için, sultanım, saatleri gözlerken
Ben kimim ki küseyim sonu gelmez günlere,
Kara kara düşünmem, acı çekmem özlerken
Uğurlar olsun dersen kölene sen bir kere
Ben kimim ki kıskanıp kuşkulanıp sorayım
Kimle içli dışlısın, nedir yaptığın işler;
Derdim günüm put gibi düşünmeden durayım,
Mutlu kıldıklarını bilmek içime işler.
Öyle körkütük sadık bir köledir ki sevda,
Seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.


************************
yıldızları süpürürsün , farkında olmadan
güneş kucağındadır, bilemezsin
bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür
yüreğinde kuruludur orkestra , duymazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun ,
anlamazsın uçar gider , koşsan da tutamazsın


2. SONE
Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı, Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık, Gençliğin kibirli, süslü giyim kuşamı Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık: O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir, Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu; Dersen yuvalarına çökmüş şu gözlerdedir, Bencil utancıyla israfa övgüdür bu. Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara "Benim güzel çocuğum beni kurtarır" dersen "Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra." Güzelliğin onda sürdüğünü göstersen! O, sen yaşlandığında yeniler varlığını Soğuktan donan kanın duyar ısındığını...

23. SONE
Bir acemi oyuncu nasıl beceriksizse Sahnede korkusundan donakalmış dururken Nasıl fazla duyguya kapılınca bir kimse Zayıflarsa yüreği gücünden kudurken, Benim de bu korkuyla guvensizlikten işte Sevgi törenindeki duam aklımdan çıkmış, Sevgimin gücü beni paramparça etmiş de Aşkın bütün yükünü omuzlarıma yıkmış. Öyleyse kitaplarım söylesin güzel sözler, Sussun dilli gönlümün dilsiz laf ebeleri, Onlar sevgi dilenir, ama bir çıkar bekler; Gönlün sözü, bollukta hepsinden çok ileri.

Sessiz aşk ne yazmışsa onu oku ve öğren, Aşkın ince aklıdır gözlerle duyup bilen...


40. SONE
Hepsini al, sevgilim, ne sevgi varsa bende, Çoktan senin olmayan ne sevgi sağlarsın ki? Gerçek der misin ona eline geçirsen de Sevdiklerimin hepsi sende değil mi sanki? Sevgilimi alırsan gerçek sevgi uğruna Ses çıkarmam onunla keyif sürdüğün için; Sevgilime sırt çevirip el uzatırsan ona, Kendini aldatırsan suçun büyüğü senin. Tatlı hırsız, yine de bağışlarım suçunu Sen varımı yoğumu aşırsan bile benden; Oysa daha acıdır, sevenler bilir bunu, Güzel sürtük, kötülük iyi görünür sende; Biz düşman olmayalım canevini söksen de...

66. SONE
Vazgeçtim bu dünyadan Tek ölüm paklar beni Değmez bu yangın yeri Avuç açmaya değmez.


Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz Ezilmiş hor görülmüş el emeği göz nuru Ödlekler geçmiş başa derken mertlik bozulmuş.

Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e

Vazgeçtim bu dünyadan Dünyamdan geçtim ama Seni yalnız komak var O koyuyor adama...

71. SONE
Yas tutmaya kalkışma ecel beni aldı mı, Nobran ve mendebur çan bildirdi mi bir kere Bu iğrenç yeryüzünden kaçıp sığındığımı Bana koynunu açan en iğrenç böceklere.

Bunları okuyunca yazanı anma derim; Çünkü öyle sonsuzca seviyorum ki seni Tatlı anılarında unutulmak isterim Acı çektirecekse sana düşünmek beni.

Ah ben düştükten sonra bağrına toprakların Göz atacak olursan bu şiirlere bir gün, Söylemesin zavallı adımı dudakların,


Hayatımla birlikte bırak sevgin çürüsün; Yoksa şu kurnaz dünya deşer de iniltini, Benim için yas tuttun diye hor görür seni...

75. SONE
Bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen,
Haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi;
Bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken,
Sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi?
Bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle,
Doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra,
Senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte,
Ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya.
İşte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum;
Ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum...


108. SONE
Beyinden mürekkebe dökülecek ne var ki Sana bunca götüntü vermesin canevimden? Dil yeni ne söyler ki, el yeni ne yazar ki Sendeki erdemlerden, benim sana sevgimden. Hiçbir şey, tatlı çocuk. Sanki kutsal törenin Dualarını her gün söylerim birer birer; Eskiye eski demem. Sen benimsin, ben senin: Güzel adını nasıl kutsadımsa ilk sefer. Sonsuz sevgi hep girer taze aşk kılığına; Umursamaz zamanla tozlanıp yıpranmayı, Hayat hakkı tanımaz hiçbir kırışığına - Olur en eski çağlar onun sadık uşağı.


Aşk tohumu, düşünce gelişir vargücüyle Zaman ve dış görünüş, olgun gösterse bile.

139. SONE
Ah, sen kalbimi ezdin geçtin gaddarlığınla; Şimdi üstüme atma tüm kötülüklerini! Beni gözünle değil, şu dilinle yarala, Hileyle değil, gerçek gücünle öldür beni. Gözüme baka baka, "Sevdiğim başkası," de; Canım, başka bir yana çevirme o bakışı; Türlü aldatmalarla yaralamak da niye, Zaten savunma gücü nedir ki sana karşı? Seni bağışlasam mı? Ah, sevgilim bilir ki Güzelim bakışları olmuştur bana düşman. Düşmanları hep benden öteye çevirir ki Başkaları devrilsin o amansız oklardan. Vazgeç, işte ben artık yarı ölüyüm ama, Bak da büsbütün öldür beni, son ver acıma...

WİLLİAM SHAKESPEARE
    11.Sone

Gençliğin günden güne kalırken gerilerde
Bir yavru yaratırsan alsın diye yerini,
Dinçken can verirsen o körpe can ilerde
Senden göçen gençliğe varıp yaşatır seni.
Böyle sürecek akıl, güzellik ve başarı;
Yoksa cinnet, yaşlanmak, çürümek var yer altında:
Hiç kimse düşünmese gelecek kuşakları,
İnsanlık sona erip giderdi üç batında.
Dünya çoğalmak için doğmayanlarla dolu,
Kaknem, kakavan, kaba: kısırlıktan bitsinler;
Yaradan vermiş sana en iyiyi, en bolu,
Bu cömert aramağana cömertçe karşılık ver
Seni kendine mühür yapmış, bunu böyle bil:
Sen de eşler yap diye, ölüp git diye değil.

William Shakespeare


Korkuyor

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.

William Shakespeare



Kadın Yüzü

Yaradan, kadın yüzü çizmiş sana eliyle,
İstek dolu sevgimin efendisi dilberi;
İnce kadın yüreğin öğrenmemiştir hile,
Bilmez kadınlardaki kancık döneklikleri;
Gözlerin daha parlak, kahpelikten yoksundur,
Neye bakarsa baksın altın yaldız kaplatır;
Erkeklerin en hoşu, en hoş şeyler onundur,
Erkekleri büyüler, kadınları çıldırtır.
Seni yaratmış olsa kadın olarak önce
Yaradan bile çılgın bir sevgi duyacaktı,
Ama bir hiç uğruna bir fazlalık verince
Varlığına doymaktan beni yoksun bıraktı.
Değil mi ki kadınlar için yaratmış seni,
Sen sevgimi al, onlar sömürsün hazineni

William Shakespeare


İnandıramaz Aynam Yaşlandığıma Beni

İnandıramaz aynam yaşlandığıma beni.
Değil mi ki doğduğunuz aynı gün gençlikle sen;
Ama örtünce vaktin kırışıkları seni
Medet umarım ömrüm bitsin diye ecelden.
Varlığına o eşsiz güzelliği giysen de
Gönlümün urbasından başka şey giyemezsin.
Yüreğim sende çarpar, yüreğin çarpar bende:
Demek ki bana göre yaşlısın diyemezsin.
Onun için, sevgilim, kendine bakman gerek,
Nasıl ki ben bir hiçim bakmak dururken sana,
Yüreğin bende diye üstüne titreyerek
Olmuşum yavrusunu esirgeyen bir ana.
Gönlüne bel bağlama gönlümü yok edersen,
Geri almak yok diye onu verdin bana sen.

1564

William Shakespeare







İnsanın Yedi Çağı

Bütün dünya bir sahnedir...
Ve bütün erkekler ve kadınlar
sadece birer oyuncu...
Girerler ve çıkarlar.
Bir kişi bir çok rolü birden oynar,
Bu oyun insanın yedi çağıdır...
İlk rol bebeklik çağıdır,
Dadısının kollarında agucuk yaparken...
sonra mızıkçı bir okul çocuğu...
Çantası elinde, yüzünde sabahın parlaklığı
Ayağını sürerek okula gider...
Daha sonra aşık delikanlı gelir,
İç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şirleriyle...
Sonra asker olur, garip yeminler eder.
Leopara benzeyen sakalıyla onurlu ve kıskanç,
Savaşta atak ve korkusuz,
Topun ağzında bile şöhretin hayallerini kurar...
Sonra hakimliğe başlar,
Şişman göbeği lezzetli etlerle dolu,
Gözleri ciddi, sakalı ciddi kesmli...
Bilge atasözleri ve modern örneklerle konuşur
Ve böylece rolünü oynar...
Altıncı çağında ise palyaço giysileriyle,
Gözünde gözlüğü, yanında çantası,
Gençliğinden kalma pantalonu zayıflamış vücuduna bol gelir.
Ve kalın erkek sesi, çocukluğundaki gibi incelir.
Son çağda bu olaylı tarih sona erer.
İkinci çocukla her şey biter.
Dişsiz, gözsüz, tatsız, hiç bir şeysiz..

Bu yazı William Shakespeare'ın 'Nasıl Hoşunuza Giderse' adlı oyununun 3. Bölüm 7. Trajedyasıdır

William Shakespeare




Hamlet'ten

Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar çabuk yürümesine,
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek,
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belâlara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanı?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden,
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
Ama sus, bak güzel Ophelia geliyor.
Peri kızı dualarında unutma beni,
Ve bütün günahlarımı.

Willam Shakespeare
HAMLET
III Perde, I Sahne 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder