13 Mayıs 2014 Salı

Küba Cumhuriyeti Anayasası

Küba Cumhuriyeti Anayasası

Herkese Eşit Ayrıcalık

1959'da olduğu gibi Küba'da kurulan devrimci sürecin en büyük başarılarından birisi de, Devrim'in demokratik doğasının ve geniş halk desteğinin de bir ifadesi olarak tüm halkın üzerinde tartışıp onayladığı bir Anayasa'yı ülkeye sunmaktı.
Küba Komünist Partisi Politbürosu ve Bakanlar Kurulu İdari Komisyonu 22 Ekim 1974 tarihinde, Cumhuriyet Anayasası taslağı üzerinde çalışmak üzere, Parti ve Hükümet görevlilerinden oluşan bir Karma Komisyon kurdu.
Çalışma sonrasında elde edilen taslak, silahlı ayaklanışa geçen Küba halkının temsilcilerinin Guaimaro'da Carlos Manuel de Cespedes ve Ignacio Agramonte önderliğinde kabul ettiği ilk Küba Anayasası'nın 106'ncı yıldönümüne denk gelen 10 Nisan 1975 tarihinde, üzerinde tartışmak üzere halka sunuldu.
Tüm Komünist Parti ve Genç Komünist Birliği üyeleri, tüm iş kollarında faaliyet gösteren sendikalar, her sokakta Devrimi Savunma Komiteleri, Ulusal Küçük Çiftçiler Birliği üyeleri (özel ve kooperatif), Kübalı Kadınlar Federasyonu delegasyonu, öğrenci dernekleri, ordu ve dış ilişkiler görevlilerinden oluşan tüm halk taslak üzerinde tartıştı.
Başka bir deyişle 6,216,000 Kübalı, taslak üzerinde tartışmak üzere oluşturulan toplantılara katıldı. Bu da tartışmanın ne kadar geniş boyutlara vardığı ve bu tartışmaya halkın gösterdiği ilginin boyutunu göstermektedir. Anayasanın giriş bölümü ve 141 maddesinin 60'ında Merkez Hazılık Komisyonu'nca yapılan yasa değişikliklerinde de görüldüğü gibi bu süreç Anayasanın oluşumunda yardımcı oldu.
17-22 Aralık 1975 tarihinde, başkent Havana'da düzenlenen Küba Komünist Partisi Birinci Kongresi, Anayasal Geçiş dönemi üzerine oluşturulan taslak ile beraber bu taslağı üzerinde tartışıp kabul etti. Her iki belge, 27 Araık 1975 tarihinde hem basın hem de Küba Cumhuriyeti Resmi Gazetesi'nde yayınlandı.
Hem taslak halindeki Anayasa hem de Anayasal Geçiş üzerine oluşturulan taslak, halkın yüzde 95'inin özgür ve demokratik bir seçimle kabul ettiği 15 Şubat 1976 tarihinde halkoylamasına sunuldu. Referanduma katılan 5,602,973 seçmenin 5,473,534'ü sunulan her iki taslağa Evet derken, sadece 54,070'ü Hayır oyu kullandı.
24 Şubat 1976 tarihinde Anayasa ve Anayasal Geçiş Yasası uygulamaya konuldu.
Yıllar geçtikçe Küba halkının siyasi bilinci olgunlaşırken, ülke demokrasisi de genişleme gereksinimi duyuyordu.
Küba'nın dış ticaretinde yüzde 85 gibi önemli bir yer tutan Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa'da Sosyalist Blok'un yıkılması, Küba ekonomisi ve toplumunun hemen hemen tüm sektörlerinde şiddetli sorunlara neden olmuştur. Bu durum adada başka anayasal değişiklikler gereksinimini doğurmuştur.
Bu zorluklar arasında Küba Komünist Partisi Dördüncü Kongresi yapıldı ve "Özel Süreç" olarak da tanımlanan, ülkeyi etkileyen ekonomik krizin yarattığı zor günlere karşı halka direnme çağrısı yapıldı.
Ekim 1991'de yapİlan Parti Kongresi, 1959'daki Halk Devrimi'nin temel ilkelerini terk etmeden, ülkeyi ekonomik krizden kaynaklanan yeni koşullara uyumunu sağlayacak yeni anayasal yasa değişiklikleri yapılmasını önerdi.
Parlamento, halkın seçim sistemine doğrudan katılımını arttırma, devlet teşekküllerini geliştirme ve dış ticareti yeniden düzenleme konularında duyulan gereksinimi tartıştı.
Temmuz 1992'de Küba Parlamentosu, Magna Chart (Kişisel özgürlüğü savunan herhangi bir yasa) üzerinde yeni değişiklikler yapmak üzere, oybirliğiyle reformları kabul etti ve o yıl 29 Ekim'de yeni anayasal tüzüğe uygun olarak yeni Seçim Yasası'nı kanunlaştırdı.

Şimdiki Küba Anayasası

Devletin Politik, Sosyal ve Ekonomik Temeli
Temmuz 1992'de Parlamento'nun yaptığı değişikliklerle Küba Anayasası'nın girişinde bugünkü iktidarın, Küba halkının tüm bağımsızlık ve kölelik karşıtı mücadelelerinin doğrudan bir mirasçısı olup, Karl Marx, Frederick Engels ve Vladimir I. Lenin'in politik ve ekonomik düşüncelerinin olduğu kadar Jose Marti'nin de düşüncelerinin takipçisi olduğunu Dünya halklarının, özellikle Latin Amerika ve Karayip halkının yardım, birlik ve dayanışması temelinde Küba halkının Komünist Parti önderliğinde, komünist bir toplumun inşasını amaçlayan sosyalizmi kurmak için mücadele verdiğini ifade etmektedir.
Madde 5, Komünist Partiyi toplumun ve 9. Madde'ye uygun olarak tüm erkek ve kadınlara geçimlerini sağlayacak ve yeteneklerine uygun bir iş, özürlülere para yardımı, tüm çocuk ve gençlere ücretsiz tıbbi yardım ve eğitim, herkese ücretsiz eğitim, kültür ve spor yapabilme hakkını sağlamakla yükümlü devletin Öncü Gücü olarak tanımlamaktadır.
Madde 14'e göre Küba'nın ekonomik düzeni, üretim araçlarının toplumsal ortak mülkiyeti ve insanın insan tarafından sömürüsünün reddi temelleri üzerine kurulmuştur.
Çiftçilerin Madde 19'a göre yasal olarak sahibi oldukları toprak üzerinde özel mülkiyetini ve bu mülkiyeti satma hakkını tanımakla beraber, diğer özel toprak üreticilerinin üzerinde bir engel anlamına gelen ipotek, haciz ve kiralama gibi durumları yasaklayan Devlet, Madde 17'de belirtildiği gibi, bu maddi varlıkların doğrudan ya da bunların yönetimiyle yükümlü kurum ve teşebbüslerin aracılığıyla idaresi hakkına sahiptir.
Devlet ayrıca, Madde 23'e uygun olarak kurulmuş ortak teşebbüsler, ekonomik kuruluşlar ve ortaklıklara özel mülkiyet hakkı tanımaktadır.
Anayasa, Madde 27'de belirtildiği gibi toprak, doğal bitki ve canlı ortamının ve doğa ile çevrenin tüm zengin potansiyelinin korunmasıyla beraber su ve çevrenin korunmasına katkı sağlamaları konusunda tüm vatandaşlara yaptırım hakkına sahiptir.

Aile, Eşitlik, Görevler ve Haklar

Aile Küba toplumunun anahtar hücresi olmakla beraber, yeni nesillerin eğitiminde önemli görevleri bulunmaktadİr (Madde 35). Meşru ya da gayrı meşru evliliklerden olan tüm çocuklar eşit haklara sahiptir (Madde 37) ve Madde 42 Irk, cinsiyet, soy ya da inanca dayalı ayrımcılığı yasaklayıp cezalandırmaktadır.
Küba Anayasasİna göre iş, her vatandaşın bir hak ve ödevidir; haftalık dinlenme ve yıllık ücretli tatil haklarıyla beraber bir çalışma günü sekiz saatten oluşmaktadır. Kaza ya da hastalık yüzünden iş göremez hale gelen her işçi, güvenlik programlarınca korunmakta, ölüm halinde ise bu hak onun ailesine geçmektedir. Anayasa inanç ve din özgürlüğü hakkıyla beraber kişilerin ev, haberleşme ve kişiliklerine saygı hakkını sağlamaktadır.
Madde 65, askerlik hizmeti ve ülke savunmasını bir Küba vatandaşı için en büyük onur; vatana ihanet suçunu ise suçların en büyüğü olarak kabul etmektedir.

Yönetim Birimleri

Küba'da, her yönetim birimi seçimle görev başına gelir ve yine seçimle görevden ayrılırlar.
Halk devlet kurumları, milletvekilleri, temsilciler ve görevliler üzerinde kontrol hakkına sahiptir. Seçilenler, yaptıkları işler konusunda kendilerini seçenlere hesap verme hakkına sahiptir ve her an görevlerinden alınabilirler.
Halk Üktidarı'nın Ulusal Meclisi, yürütme ve yasama gücü ile donatılmış, Devlet'in en büyük ve tek yönetim birimidir. Üyeleri beş yıllık bir dönem için seçilmekte, üyeler arasİndan da Meclis Başkanı, Başkan Yardımcısı ve bir Sekreter seçilmektedir.
Üyeleri arasİndan, başkanın Devlet ve Hükümet Başkanı olduğu Devlet Konseyi'ni seçer; bununla beraber, başkanİn isteği üzerine başkan yardımcıları ve Bakanlar Kurulu üyelerini görevlendirir. Ayrıca Yüksek Mahkeme Başkan ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısını seçer. Ulusal Meclis her yıl iki olağan toplantı düzenler ve üyeleri maaşlarını kendi çalışma merkezlerinden alırlar (ayrıca bir maaş ödenmez). Belediye ve Eyalet Meclisleri kendi yörelerinde en yetkili yönetim birimidirler.

Seçim Sistemi

Seçme, seçilme ve Devlet yönetiminde görev alabilme hakkı, Küba'da 16 yaşın üstündeki kadın-erkek her vatandaşın sahip olduğu bir haktır.
Ordu görevlileri de seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Belediye ve Eyalet Meclisleri üyeleri ile Ulusal Parlamento temsilcileri özgür, gizli ve doğrudan oylamayla seçilirler. Herhangi bir üyenin seçilebilmesi için kendi seçim bölgesinde kullanılan geçerli oyların yarısından fazlasını alması zorunludur.
Seçim Yasasİ
29 Ekim 1992 tarihli Seçim Yasası, Ulusal Parlamento'ya seçilecek milletvekillerinin vatandaşların özgür, doğrudan ve gizli bir oylamasıyla seçilmesini zorunlu kılar. Bununla beraber, Eyalet Meclisleri ve Ulusal Parlamento'ya seçilecek üye adaylarını teklif etme sorumluluğu; üyelerinin Adaylık Komisyonlarını oluşturduğu,Sendika temsilcilerinin başkanlık ettiği ve Ulusal Küçük Çiftçiler Birliği (özel ve kooperatif kuruluşları), öğrenci federasyonları, Devrimi Savunma Komitesi ve Kübalı Kadınlar Federasyonu'nun oluşturduğu kitle örgütlerinin ellerindedir.
Eyalet Meclisleri ve Ulusal Parlamento'ya seçilecek vekil adayları, belediye düzeyinde seçilmiş temsilciler arasİndan seçilir ve seçim bölgeleri, Belediye Meclisleri'nin onayına sunulur. Bu yerel yönetim birimleri, kendi bölgelerinden eyalet ve ulusal yönetim birimlerine seçilecek adaylar hususunda son kararı alırlar. Belediye Meclisleri temsilcilerinin seçimi, halkın kendi temsilcilerini seçme hakkını kullandığı halk toplantılarında yapılmaktadır.
Temmuz 1992 tarihli Parlamento oturumlarının kapanış konuşmasında Başkan Fidel Castro, ekonomik koşulların en kötüsünün yaşandığı böyle bir dönemde bile bu yasalarla Küba'nın, Demokratik Ülkeler ve tek-partili demokrasi yönetimi altında bir Devrim'in nasıl başarılabileceğini gösterdiği hususunda dikkatleri çekti.
Hukuk Sistemi
Yüksek Mahkeme ve Cumhuriyet Başsavcısı Anayasaya göre Küba'da adaleti icra etme görevi, halk adına, Halk Yüksek Mahkemesi ile Belediye ve Eyalet mahkemelerinin sorumluluğu altındadır. Mahkemeler, başka herhangi bir kurumdan bağımsız işleyen ve sadece Halk İktidarı'nın Ulusal Meclisi ve Devlet Konseyi'ne bağlı bir devlet yönetim birimleri sistemlerini oluştururlar.
Ulusal Meclis ya da Parlamento; Yüksek Mahkeme'nin Başkan, Başkan Yardımcısı ve diğer yargıçlarıyla beraber Cumhuriyet Başsavcısı ile Başsavcı Yardımcılarını seçer. Hem Yüksek Mahkeme hem de Başsavcılık, kendi üyelerini değiştirme hakkına sahip Ulusal Meclise rapor vermek zorundadır. Devlet Konseyi kendi görevleri çerçevesinde, Yüksek Mahkeme İdari Konseyi aracılığıyla Mahkemelere ve Başsavcılğa genel talimatları iletmekle sorumludur. Anayasa, hem Yüksek Mahkeme hem de Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, adaletin icrası ve diğer yargılama hakkı konuları hususunda yasama inisiyatifini kullanma hakkını garanti altına alır. Halk Yüksek Mahkemesi en yüksek adli yetkileri yerine getirir ve onun kararları, içinde doğrudan Devlet Konseyi'ne temyiz durumunun söz konusu olduğu ölüm cezaları haricinde, nihai kararlardır.
Ayrıca bir vatandaş Yüksek Mahkeme tarafından teyit edilen bir davada yasal prosedürün ihlal edildiğini hissederse, o birimin Başkanı (Yüksek Mahkeme Başkanı), Cumhuriyet Başsavcısı ya da Adalet Bakanı'nın huzurunda tashihi için temyize başvurabilir. İdari Konseyi aracılığıyla Yüksek Mahkeme, yasaların yorumlanması ve uygulanmasında değişmez bir adli icrayı oluşturabilmek amacıyla, diğer mahkemeleri yönetme ve zorunlu (gerekli) normları kabul ettirme gücünü kullanır.
Anayasa, kanunların ve diğer yasal kararların Devlet birimleri, ekonomik ve toplumsal kurumlar ve her vatandaş tarafİndan tam anlamıyla uygulanmasını denetleme temelinde Başsavcıya meşrutiyet sağlayan anahtar bir rol tanımaktadır.
Başsavcı, Yüksek Mahkeme İdari Konseyi'nin bir üyesidir.
Savcı'nın görevleri tüm Küba'da dikey olarak düzenlenir. Savcılar sadece Başsavcı'ya bağlı olup başka herhangi yerel yönetim birimlerinden bağımsızdırlar. Halk Yüksek Mahkemesi Başkanı Raul Amaro Salup, Cumhuriyet Başsavcısı da Juan Escalona Reguera'dır.
11 Temmuz 1997'de Küba Parlamentosu, Halk Mahkemeleri ve Cumhuriyet Başsavcılığının anayasada yer alan görevlerinin amaç ve işlevlerini yeniden gözden geçirdiği bir kanunu onayladı. Bu kanun hakimlerin, savcıların ve her iki kurumdaki yardımcı personelin seçimi, adaylığı, görevleri, talepleri ve disiplinleri ile ilgili hususları içeriyordu.

Belediye ve Eyalet Mahkemeleri

İlk Halk Mahkemeleri Küba'da, önceden verilen cezanın 180 gün hapis cezasını geçmediği ceza davalarında hükme varmaları için bu mesleğe yabancı kimselere yargılama hakkı verildiği 1963 yılında oluşturuldu. Bu mahkemeler halk toplantılarında seçilen ve meslekten olmayan hakimlerin başkanlık ettiği mahkemelerdi.
1973 yılında, üç milyondan fazla insanın içinde yer aldığı ilgili kanunun tartışıldığı kamuoyu tartışmalarının sonrasında hukuk sistemini düzenleyen yasa uygulamaya konuldu.
Yasa, belli süreler için seçilen ve görevlerinden alınabilen profesyonel hakim ve savcıların içinde yer aldığı tek bir mahkemeler sistemini tüm adada hakim kıldı.
Aynı yasa, avukatların mahkemelerde görevlerini yerine getirebilmek için üye olduğu Hukuk Bürosu'nu, toplumsal ihtiyacın bir özerk örgütlenmesi olarak kabul etti.
Daha sonra Halk Üktidarının Birinci Ulusal Meclisi, Ceza Hukuku, Medeni Hukuk, İdari ve İş (Çalışma) Hukuku'nun yanı sıra Hukuk Sistemi'nde yeni bir düzenleme kararını onayladı; İş Konseyleri kuruldu; Çevreyi Koruma ve Doğal Kaynakların Akıllıca (Rasyonel) Kullanımı Yasası'nın yanı sıra Aile, Çocuk, Genç, Ceza ve Transit Gümrük alanlarında yeni kanunlar yürürlüğe kondu.
Küba Ceza Kanunları, 1997 yılında, kadın ticareti, fahişelik, kaçakçılık, yasal olmayan yollardan vergi toplamak, kanuna aykırı ciro edip satma ve iflas suçlarını kapsayan bir kararname ile değiştirildi. Rüşvet ve diğer suçlara verilen cezalar arttırıldı.
Anayasa, belediye ve eyalet savcılarına yaptıkları yargılamalar hakkında belediye ve eyalet meclislerine bilgi verme zorunluluğu getirmektedir. Fakat adaletin icrasında bu hakimler bağımsız olmakla beraber yasanİn dışında hiçbir şeye itaat etmemek zorundadır.
Mahkemelerin verdiği kararlara Devlet birimleri, ekonomik ve toplumsal kurumlar ve vatandaşların tam anlamıyla uymaları zorunludur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder