Anlıyorum gitmeliydin,
Çay sözün vardı başkalarına
Yumurtasını kaybetmiş milyon leylek içinde
Sen yüzümü alıp bir kuytuya saklarken
İçimdeki haylazdan ödün vermezdim hiç
Komşu çocukların gürültülü oyunlarından bahsedilen o dönemde
Bu son gidişin aklıma konuk olurdu
Bir anda kendimi istasyonlarda bulurdum
ve tüm sırlarımla alır seni cebimde saklardım
Her ne kadar iyi geleceğini düşünsem de deniz ve hava
farkına varırım yavaşça,değerin de ancak bir yere kadar
Şükrediyorum sana ve aradan geçen onca zamana
Anılarını her ne kadar atamadıysam da gökyüzümden
Sorumluluk almayı öğreniyorum, akıllanıyorum,
Yetemedik sanıyorum birbirimize,hep eksik mi kaldım ne
Zaten kargaların o ciyak sesini de hiç sevemezdim
Basma kalıp şarkılar dinleyip hüzünlenmek saçma olurdu
Sanırım seni şimdi anlıyorum, gitmen gerekiyordu
Aratmıyor yokluğunu senin yalnızlık
Onca kargaşanın arasında kalkıp bir de seni düşünmek
Delirmiş gibi bir şehirden başka bir şehre koşarken ben
Bir türlü memnun edemediyse de başka kadınlar
İnan ki yokluğunu da arattırmıyorlar
Dokunduğunu hisseder gibi olurum bazen
Kadıköyde bir vapura binmeye yakın
Beni izlediğini görüyorum, semsür de bir parka oturduğum an
Dilberler sekizinde ıslanmak seni sevmekten iyi
Şimdilik sen kuşlarını seyre dal, ve çay koy sevgili
İki üç yıl sonra görüşünceye dek
A.KADİR DOĞAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder