Sen Gittikten Sonra

Sen Gittikten Sonra Sen gittikten sonra, Çarşıya pazara çıkmayalı hafta değil ay oldu, Selamı sabahı da kestim eşe dosta, Hem dilimde varmıyor tek söz edip konuşmaya, Bilmiyorum şimdi kimler ölü, kimler hayat da. Yediğim ekmeğin bile tadı tuzu yok, Hepsi boğazım da bir demir lokma İçtiğim suyu hiç sorma, sanki zehir değiyor boğazıma, Bir görsen, öksürte öksürte giriyor kursağıma. Kaç güneş vurdu, Kaç yağmur yağdı pencereme bilmiyorum da, Perdeleri bile açmadım ki göreyim sen gittikten sonra, Arada bir kapım çalınırdı, Hatırım sorulurdu sen yanımda olunca, Şimdi kapının tokmağı bile pas tutmuş, Bırak kapıya kadar gelmeyi, Kimseler sokağıma bile girmez olmuş. Bazen, Resmine bakıp bakıp içerleniyorum ciğerlerim dolusunca. Erken gittin diyorum ömür yoldaşım, erken bittin, Kime güvendin? Kime güvendin de beni kimlere emanet ettin? Bana verdiğin oyalı mendili çıkarıp siliyorum resmini, Toz tuttuğundan değil, Baktıkça resmine gözyaşım üzerine akıyor da... Biliyor musun? Önümüz bayram. Bayram da... Bayram sahibi olana, eşi, dostu ailesi olana. Sende yoksun şimdi, kim kaldıracak beni bayram namazına? Gömleğimi kim ütüleyecek? Ceketimi kim giydirecek? Kim ardımdan uğurlar ola bey diyecek? Ben eve dönünce kim doya doya sarılıpta, Kim ilk bayram öpücüğünü yanağıma değdirecek? Yaşlılık ve yalnızlık ne de zormuş, İnsan dalıp gidiyor ardında kalan koca bir asıra, Hele bir de erken gittiyse tek varı yoğu öte dünyaya, Çekilmez oluyor hayata tutunmak bir başına, Ölümü diliyor vallahi adam Mevlâsına. Boş ver... Bunadın mı deyip sözlerime aldırma, Ömür dediğin bir su akar durur yatağında, Ben yine de sen varmışsın gibi yapayım yanımda, Zaten öyle değil misin hep? Sanki sen varmışsın gibi koyuyorum başımı yastığıma, Bari bu gece geliver karanlık rüyalarıma, Sarılıp koklayayım seni bayram niyetine doya doya, Malum yalnızlık ve yaşlılık çekilmez iş, hem de zor, Gelirsin de hiç değilse şifa olursun yalnızlığıma... Bir düş, bir hayâl de olsa... ?

Ahmet Özhan Uygun