kuşatılmış gecelerin yarılan pususunda
bir mavzer boşluğu dolanır sırtında dağların
aralanırken sisli gecenin iki yüzlülüğü
ölümü gösterir saatler geç kalmışlığın başkentinde
yarım kalır sürgün dillerin lâl şiirleri
yitirir tılsımını bütün dualar
ne efsun tutar gece ne hüzün
bir emanet muska gibi taşırken boynunda yasaklı sözlerini
kendi kendini vurur çocuklar
tabancalarındaki son kurşunla
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder