13 Mayıs 2014 Salı

Ateş ve Sen

Ateş ve Sen


ferimin alazına düşer külün karası
eritir tenimin bakıra işli
günahkâr yazgısını
yüzüm kalmamıştır tanrının aynasında
karanlık gölgelere dönüşür suretim
kazınır duvarların yüzsüzlüğüne


yazılmak ve okunmak için yazılmıştır bazı şiirler
bazıları yakılmak için karanlıklarda
ki zifiri gecelerin felsefesidir ateş yakmak
mabetler yükselir küllerinden
sunaklarda tütsülerin
dilimde kutsal yalnızlığıyla
bir şiirden arta küllerin karası


gecenin ıssızlığına siner
ölümün akustik melodisi
ışıksız evlerin kapılarına düşer serseri gölgeler
usulca sızıp kapı aralıklarından
(ç) alıp götürürler titrek mumların
sarı alevini


sesine gizlediğim rüzgarlar ayrılığı fısıldar kulaklarına
ihanetine uğrarsın gözyaşlarının
mavi bir sis iner gözlerine
ağlayamazsın
kaybolursun gittiğin uzaklığın içinde
maskesi düşer zamanın
kendi oyuncağından korkan çocuklar gibi
korkarsın aynalara bakmaktan
ve yıllar sonra
kendini görürsün gölgelerin karanlık
olmayan yüzlerinde!
işte o an
tutar yakarsın bu şiiri
ne sen kalırsın
ne de ben
yokluğun sindiği odaların ayrılık kokan duvarlarında
bir yangın resminden başka
IRGAT ŞUİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder