6 Mayıs 2014 Salı

acılı çağların çocukları
bilirler hayat nedir, ölüm nedir
güneş her akşam tepelerin ardına
bir daha dönmeyecekmişcesine çekilir.
çiçekleri sevgilinin saçına değil
nasipmiş bir tabuta iliştirmek
belki de her çağda böyleydi bu
böylesine sıradan bir şeydi ölmek.
tartışıp gülüştüğümüz kahvelerde
artık yaşlı adamlar oturuyor
sıkıyönetim bildirilerini dinliyorlar radyodan
yüzlerinden tek bir duygu sekmiyor.
fırtına öncesinin sessizliği var bugünlerde
sanki her an bir şey olacak gibi
kimbilir, belki de ödeyeceğiz artık
acılı bir çağda doğmuş olmanın diyetini.
AHMET ERHAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder