17 Nisan 2014 Perşembe

ZERDÜSTLÜK

ZERDÜSTLÜK IYI VE KÖTÜ 

Zerdüst felsefesinde iyi(aşa) kavramini ve onun yorumunu ele aliyor. Ona göre iyi ; tanrinin yaraticiligina götürmek zorunda olan bir kuraldir. Böylece bu dünyada hayat ebedi bir savasa dönüyor. Bu yolda olan hersey iyi içindir ve bunu engelleyen hersey kötünün yolundadir. Zerdüst ruhun iyi anlamlarinin ve kôtûye karsi olan tepkisinin derslerini verdi. Ama hiçbir sekilde dualizm (ikicilik) yoktur. Her iki ruh sürekli savas halindedir. Sürekli birbirine karsi tezler üretiyorlar, biri digerine karsi. Ama en önemlisi ögretisinin bizim bildigimiz anlamdaki dualizmden farkli olmasidir.Her iki ruhta ikizler gibi Ahura Mazda’nin yaratimidir ve beraber çalisarak dünyayi kurarlar. Profesör Jacksona göre bu iki ruh evrenin dengesidir ve evren ikisinden birinin yoklugu halinde var olamaz. Ama sonuçta kötü desteksiz ve güçsüz kajacak ve düsecek. Sayet biri kaybeden, digeri kazanan ise burada düalizmden söz edilemez. Her iki yaratimda Mazdadan gelip yavas yavas ondan uzaklasir ; iyi ruh ona yaklasiyor kötü ruh ondan uzaklasiyor.Zaman geçtikçe Zerdüst ögretisinin (iyi ve kötü) yerini yeni ve tuhaf  bir düsünce aldi. Zerdüstlükten sonra gelen teologlar, tanrinin faaliyetlerinden birinin kötüyü yok etmek, digerinin ise dirilisin yenilenmesi ve ilerlemesi oldugun unuttular. ******Böylece kötünün unutulmasi Agra Mainyu (maddenin ve tanrinin yasamayan tarafi) ve Spenta Mainyu (ruhun ve tanrinin canli tarafi) sorunsalini yaratti. Daha sonralari, Sasaniler döneminde yazilan Vend Ida’nin kitabinda « iyi ve kötünün «  Budizm, Hristiyanlik ve Jüdaizm dinlerinin etkisi altinda farkli bir kullanimini görüyoruz. Iyi Ahura ve Kötü Ahriman olarak adlandiriliyor. Bunun izlerini diger dinlerde de görüyoruz. Örnegin ; Seytan cennetten kovuldugu andan itibaren, yaraticisina karsi bir posisyon aliyor. Öte yandan bazi misralarin kötü yorumlamasiyla da karsilasiyoruz. Mesela Ahriman bir yaratiktir ve halki yaraticiyalan karsi karsiya getiriyor. » Ne zamanki Mazda insanlara ekmesi için zengin topraklar veriyor, Ahrimanda insanlar hiçbir zaman baris içinde olmasin diye sorunlar yaratiyor ». Bazen Semitik Teologlar tarafindan yayilan ve Zerdüstten sonra gelen « kötünün » yanlis yorumlanmasi Zerdüstün Gatalari ile uyusmuyor. Zerdüst Gatalarinda Kötünün açiklamasini yapmakla beraber insanlik alemindeki rolünü de dürüstlük ve akillilikla gosteriyor. SROŞ (kendini allah yoluna adamak) insanda iyilik ve kötülügün ihtiyaci olarak dile getiriliyor. Insan ne onu ne de digerini engelleyebilir. Iyiligin kazanabilmesi için dünyada kötülüge ihtiyacimiz vardir. Ruhun kendini sekillendirebilmesi için vucutla birlesmesi lazim. Bütün Zerdüstlük tarihine iyi kazanan ve hükmeden kötü ise cansiz ve maddeye itiat eden düsuncesi hakim oldu. Kötülük insanda*** negatif bir sekilde vardir. Varliginin diger bir anlami ise insanin eylemleriyle bagli olmasidir.Kötü insanin kendini bilmesi için buradadir.Zira bir Zerdüsti için hayat iyi olmakla bitmiyor, ayrica kötüye karsi savasmakta gerekiyor.*****Zerdüstiler yalniz baslarina ayakta kalabilmeleri için savasmayi ve kavga etmeyi ogrenmek zorundalar.**********     AŞA  (RÎTA) Aşa Zerdüstlük felsefesinin en önemli kavramlarindan biridir. Aşa psişik dünyanin kesin gerçegidir.Bu gerçeklik anlasilip saygi gösterildiginde, insan gerçek degerine ulasacaktir. Her ne kadar aşa bir çok anlamda kullanilsa da gerçek anlami dünyayi ruhani kurallara göre yonetmektir. Bu dünyada gerçeklesen hersey aşadan geçer.Bizi Tanrinin gerçekligine götüren aşadir. Aşa’nin derin ve temel önemi zerdüstlügün tüm ögretisine anlamini verir.Aşa’nin sözcük anlami ; saflik, dogruluk ve gerçekliktir. Ama bütün bu kelimelerden çok daha anlamlidir. O sonsuz dogrulugun kaynagi ve evrimin tek gerçegidir. Aşa görülen herseyi yöneten ilahi yasa veya plandir. Onunla ruh maddeye girer ve bir daha yükselir. Aşa’nin görevlerinden biri iyi ve kötü arasindaki sonsuz savas digeri ise « etki-tepki » kuralidir.Asanin bu iki fonksiyonu açik bir sekilde islenmektedir. Aşayi iyi anlamak Tanrinin planina yardimci olmak demektir. HAREKET DINI Aşa kurallarinin görünüsü her zamam düzenli bir sekilde ilerliyor. Hersey Tanriya dogru ilerliyor. Insanin bunu yürütme sorumlulugu vardir. Zira Tanri onlara seçme yetisini verdi.Insan bir kere yolunu seçtikten sonra sonuçlarinada katlanmalidir. Ama her zaman kötü bir karardan dönme sansi da vardir. Zerdüstlükte etki ve tepki karamlari açik bir sekilde ifade ediliyor. Gatalarda ve ve diger kitaplar da denildigine göre, Mazda mutluluk ve acinin anlamini su sekilde belirtmektedir. Buna göre iyilik taraftarlarini sonsuz bir mutluluk , kötülük taraftarlarini da sonsuz bir aci beklemektedir. Bu dinde ne cennet ne de cehennem söz konusu degildir. Ama Gatalarda insanlarin hatalarini düzeltebilmeleri için reenkarnasyonun varligini ispatlayabilecek herhangi bir bulgu bulunmamaktadir.Ama kitaplarin birinde reenkarnasyonu ima eden birseyden bahsetmektedir. Ama en iyi Zerdüstçüler bile bunun kesinligini onaylayamamaktadir. Zerdüst insanin yasam amacini açik bir sekilde ifade etmistir. O halde Tanriya ulasmak için Aşa’nin kurallarina saygi göstermek gerekir. Bunu basarmanin üç yolu vardir ; akillilik, sadakat ve hareket. Zerdüst dini herseyden önce hareket dinidir.Zerdûst’ün ögretisinde özellikle hareketle ilgili bir bag vardir ve kötüyü yok eden iyinin ruhunu destekler. Zerdüstilerin de kutsal dualari vardir. Bu dualardan biri « Ahuna Vaira »dir. Bu duanin bütün digerleri üzerinde etkisi vardir. Zira üç misralik bu siir Zerdüst öretisini özetlemektedir. Bu üç misra 21 kelimeden olusur ve her kelime zerdüstün orjinal kitaplarindan birinin sembolüdür. Üç misra sonsuz dogrulugu barindirmaktadir.Birinci misra : Bu misra Ratu dedigimiz din adamlarindan bahseder. Ruhani dünyalarindaki durumlari bizim dünyamizdaki krallarla esdegerdir. Avestada Aşa’nin efendileri olarak adlandirilirlar.Diger iki misrada Zerdüst dini bir hareket dini olarak belirtilmektedir. Bütün Zerdüstlük tarihi boyunca hareket düsüncesi bu Zerdüstlük inancina hükmetmistir. Cünkü onun inancinda kendimizi dünyevi islere adamiyoruz. Böylece Tanri için çalisan insanlarin büyük yeteneklerle donatilir. Calismak kelimesi bu misranin en önemli sözcügüdür. Son misra bize Tanriya nasil hizmet edebilecegimizi göstermektedir. Ve bu hayirseverligin yolundan geçmektedir. Yoksullugu sadece maddi anlamda degil ayni zamanda psişik ve entellektüel anlamda da anlamak gerekmektedir. Tanri bu zenginligi insanlara sadece kendileri için kullansinlar diye degil, kardesleriyle de paylassinlar diye vermistir. Ne zamanki bu yetenege kavusursak o zaman dünya zenginlesir. Tanrinin lütuflarini kötü kullanan veya bencillik yapanlar asla affedilmeyeceklerdir. Tanrinin nimetlerini baskalariyla paylasanlar, tanrinin gücünden yararlanacaklardir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder