ZERDÜSTLÜK
ZERDÜSTLÜK IYI VE KÖTÜ
Zerdüst felsefesinde iyi(aşa) kavramini ve
onun yorumunu ele aliyor. Ona göre iyi ; tanrinin yaraticiligina götürmek
zorunda olan bir kuraldir. Böylece bu dünyada hayat ebedi bir savasa dönüyor.
Bu yolda olan hersey iyi içindir ve bunu engelleyen hersey kötünün yolundadir. Zerdüst ruhun iyi anlamlarinin ve kôtûye karsi
olan tepkisinin derslerini verdi. Ama hiçbir sekilde dualizm (ikicilik) yoktur.
Her iki ruh sürekli savas halindedir. Sürekli birbirine karsi tezler
üretiyorlar, biri digerine karsi. Ama en önemlisi ögretisinin bizim bildigimiz
anlamdaki dualizmden farkli olmasidir.Her iki ruhta ikizler gibi Ahura
Mazda’nin yaratimidir ve beraber çalisarak dünyayi kurarlar. Profesör Jacksona
göre bu iki ruh evrenin dengesidir ve evren ikisinden birinin yoklugu halinde
var olamaz. Ama sonuçta kötü desteksiz ve güçsüz kajacak ve düsecek. Sayet biri
kaybeden, digeri kazanan ise burada düalizmden söz edilemez. Her iki yaratimda
Mazdadan gelip yavas yavas ondan uzaklasir ; iyi ruh ona yaklasiyor kötü
ruh ondan uzaklasiyor.Zaman geçtikçe Zerdüst ögretisinin (iyi ve
kötü) yerini yeni ve tuhaf bir düsünce
aldi. Zerdüstlükten sonra gelen teologlar, tanrinin faaliyetlerinden birinin
kötüyü yok etmek, digerinin ise dirilisin yenilenmesi ve ilerlemesi oldugun
unuttular. ******Böylece kötünün unutulmasi Agra Mainyu
(maddenin ve tanrinin yasamayan tarafi) ve Spenta Mainyu (ruhun ve tanrinin
canli tarafi) sorunsalini yaratti. Daha sonralari, Sasaniler döneminde yazilan
Vend Ida’nin kitabinda « iyi ve kötünün « Budizm, Hristiyanlik ve
Jüdaizm dinlerinin etkisi altinda farkli bir kullanimini görüyoruz. Iyi Ahura
ve Kötü Ahriman olarak adlandiriliyor. Bunun izlerini diger dinlerde de
görüyoruz. Örnegin ; Seytan cennetten kovuldugu andan itibaren, yaraticisina
karsi bir posisyon aliyor. Öte yandan bazi misralarin kötü yorumlamasiyla da
karsilasiyoruz. Mesela Ahriman bir yaratiktir ve halki yaraticiyalan karsi
karsiya getiriyor. » Ne zamanki Mazda insanlara ekmesi için zengin
topraklar veriyor, Ahrimanda insanlar hiçbir zaman baris içinde olmasin diye
sorunlar yaratiyor ». Bazen Semitik Teologlar tarafindan yayilan ve Zerdüstten
sonra gelen « kötünün » yanlis yorumlanmasi Zerdüstün Gatalari ile
uyusmuyor. Zerdüst Gatalarinda Kötünün açiklamasini yapmakla beraber insanlik
alemindeki rolünü de dürüstlük ve akillilikla gosteriyor. SROŞ (kendini allah yoluna adamak) insanda
iyilik ve kötülügün ihtiyaci olarak dile getiriliyor. Insan ne onu ne de
digerini engelleyebilir. Iyiligin kazanabilmesi için dünyada kötülüge
ihtiyacimiz vardir. Ruhun kendini sekillendirebilmesi için vucutla birlesmesi
lazim. Bütün Zerdüstlük tarihine iyi kazanan ve hükmeden kötü ise cansiz ve
maddeye itiat eden düsuncesi hakim oldu. Kötülük insanda*** negatif bir sekilde
vardir. Varliginin diger bir anlami ise insanin eylemleriyle bagli olmasidir.Kötü
insanin kendini bilmesi için buradadir.Zira bir Zerdüsti için hayat iyi olmakla
bitmiyor, ayrica kötüye karsi savasmakta gerekiyor.*****Zerdüstiler yalniz baslarina ayakta
kalabilmeleri için savasmayi ve kavga etmeyi ogrenmek zorundalar.********** AŞA (RÎTA) Aşa Zerdüstlük felsefesinin en önemli
kavramlarindan biridir. Aşa psişik dünyanin kesin gerçegidir.Bu gerçeklik
anlasilip saygi gösterildiginde, insan gerçek degerine ulasacaktir. Her ne
kadar aşa bir çok anlamda kullanilsa da gerçek anlami dünyayi ruhani kurallara
göre yonetmektir. Bu dünyada gerçeklesen hersey aşadan geçer.Bizi Tanrinin
gerçekligine götüren aşadir. Aşa’nin derin ve temel önemi zerdüstlügün tüm
ögretisine anlamini verir.Aşa’nin sözcük anlami ; saflik, dogruluk
ve gerçekliktir. Ama bütün bu kelimelerden çok daha anlamlidir. O sonsuz
dogrulugun kaynagi ve evrimin tek gerçegidir. Aşa görülen herseyi yöneten ilahi
yasa veya plandir. Onunla ruh maddeye girer ve bir daha yükselir. Aşa’nin
görevlerinden biri iyi ve kötü arasindaki sonsuz savas digeri ise
« etki-tepki » kuralidir.Asanin bu iki fonksiyonu açik bir sekilde islenmektedir.
Aşayi iyi anlamak Tanrinin planina yardimci olmak demektir. HAREKET DINI Aşa kurallarinin görünüsü her zamam düzenli
bir sekilde ilerliyor. Hersey Tanriya dogru ilerliyor. Insanin bunu yürütme
sorumlulugu vardir. Zira Tanri onlara seçme yetisini verdi.Insan bir kere yolunu seçtikten sonra
sonuçlarinada katlanmalidir. Ama her zaman kötü bir karardan dönme sansi da
vardir. Zerdüstlükte etki ve tepki karamlari açik bir sekilde ifade ediliyor.
Gatalarda ve ve diger kitaplar da denildigine göre, Mazda mutluluk ve acinin
anlamini su sekilde belirtmektedir. Buna göre iyilik taraftarlarini sonsuz bir
mutluluk , kötülük taraftarlarini da sonsuz bir aci beklemektedir. Bu dinde ne
cennet ne de cehennem söz konusu degildir. Ama Gatalarda insanlarin hatalarini
düzeltebilmeleri için reenkarnasyonun varligini ispatlayabilecek herhangi bir
bulgu bulunmamaktadir.Ama kitaplarin birinde reenkarnasyonu ima eden
birseyden bahsetmektedir. Ama en iyi Zerdüstçüler bile bunun kesinligini
onaylayamamaktadir. Zerdüst insanin yasam amacini açik bir sekilde ifade
etmistir. O halde Tanriya ulasmak için Aşa’nin kurallarina saygi göstermek
gerekir. Bunu basarmanin üç yolu vardir ; akillilik, sadakat ve hareket.
Zerdüst dini herseyden önce hareket dinidir.Zerdûst’ün ögretisinde özellikle hareketle
ilgili bir bag vardir ve kötüyü yok eden iyinin ruhunu destekler. Zerdüstilerin
de kutsal dualari vardir. Bu dualardan biri « Ahuna Vaira »dir. Bu
duanin bütün digerleri üzerinde etkisi vardir. Zira üç misralik bu siir Zerdüst
öretisini özetlemektedir. Bu üç misra 21 kelimeden olusur ve her kelime zerdüstün
orjinal kitaplarindan birinin sembolüdür. Üç misra sonsuz dogrulugu
barindirmaktadir.Birinci misra : Bu misra Ratu dedigimiz
din adamlarindan bahseder. Ruhani dünyalarindaki durumlari bizim dünyamizdaki
krallarla esdegerdir. Avestada Aşa’nin efendileri olarak adlandirilirlar.Diger iki misrada Zerdüst dini bir hareket
dini olarak belirtilmektedir. Bütün Zerdüstlük tarihi boyunca hareket düsüncesi
bu Zerdüstlük inancina hükmetmistir. Cünkü onun inancinda kendimizi dünyevi
islere adamiyoruz. Böylece Tanri için çalisan insanlarin büyük yeteneklerle
donatilir. Calismak kelimesi bu misranin en önemli sözcügüdür. Son misra bize
Tanriya nasil hizmet edebilecegimizi göstermektedir. Ve bu hayirseverligin
yolundan geçmektedir. Yoksullugu sadece maddi anlamda degil ayni zamanda psişik
ve entellektüel anlamda da anlamak gerekmektedir. Tanri bu zenginligi insanlara
sadece kendileri için kullansinlar diye degil, kardesleriyle de paylassinlar
diye vermistir. Ne zamanki bu yetenege kavusursak o zaman dünya zenginlesir.
Tanrinin lütuflarini kötü kullanan veya bencillik yapanlar asla affedilmeyeceklerdir.
Tanrinin nimetlerini baskalariyla paylasanlar, tanrinin gücünden
yararlanacaklardir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder