11 Nisan 2014 Cuma

TARİHTE İLK KADIN ŞAİR

Queen of the Night
Queen of the Night (Photo credit: Gruenemann)
TARİHTE İLK KADIN ŞAİR

Tarihteki her konunu ilki Sumer’de olduğu gibi , kadın şairi de Sumer topraklarında buluyoruz.Bu şair bayan hem bir prenses, hem de önemli bir mabedin baş rahibesi.O ilk Akad kralı birinci Sargon’un kızı.(İ.Ö. 2400).Sargon, kendinden hemen hemen 1000 yıl sonra onun ağzından yazılmış bir şiire göre, bir rahibenin çocuğu imiş. Bu şiir şöyle:Ben Agade’nin kralı büyük kral Sargon!Annem yüksek bir rahibe idi, babamı bilmiyorum.Yüksek rahibe annem beni gizlice doğurdu.Beni bir kamış sepete koydu, onu ziftle kapladı.Beni nehre bıraktı, dışarı çıkamayacaktım.Nehir beni sürükleyerek su çekici Akki’ye götürdü.Akki beni sudan çıkardı, kendi oğlu gibi büyüttü beni.Görüldüğü gibi, Sargon’un annesi rahibe olduğundan onu gizlice doğurup, Musa gibi sepet içinde suya bırakmış. Çünkü Sumerlilerde rahibeler tanrının karısı olarak kabul edildiğinden doğan çocuklar tanrının çocuğu sayılıyor ve onun yaşamasına izin verilmiyor. Bunun için annesi onu gizlice doğuruyor ve birisi alır düşüncesiyle suya bırakıyor. Sepeti bulan Akki adındaki sucu onu byütmüş ve Kiş sarayına içkici başı olarak vermiş. Sargon çok akıllı olmalı ki, sarayda yaşarken Kiş kralı Zababa’nın hastalığından ve güçsüzlüğünden yaralanarak önce Kiş krallığını ele geçirmiş. Daha sonra Sumerlilerden öğrendiği askerlik tekniği ve bilgilerle diğer şehir krallıklarını da yavaş yavaş ele geçirerek sınırları Anadolu’ya kadar uzunan bir imparatorluk kurmuştur.Bu imparatorluğun kuzeyi Akad, güneyi Sumer olarak adlandırılmış onun tarafından. Bir de bu imparatorluk için Agade isimli körkemli bir başkent yaptırmış o. Fakat ne kadar güçlü olursa olsun idare ettiği halk oranın yerlisi Sumerlilerdi ve onlar yazılarıyla , sanatlariyla ,bilimleriyle büyük bir uygarlık kurmuşlardı.Bu halkı yıkmak kolay değildi. Bu yüzden onların beğenisini kazanması, onlarla dost olması gerekti. Bunun için onların tanrılarını, özellikle aşk tanrıçası İnanna’ya İştar adı vererk kendi koruyucu tanrısı olarak kabul etmiş ve başkent Agade’yi bu tanrıça kurmuş gibi göstermek için bir de şiir yazdırmıtır. Bu şiir şöyle:İnanna Agade’yi, kendi evini altınla doldurdu.Parlak evini , kendi evini gümüşle doldurdu.Onun anbarlarını nasıl da bronz ve lacivert taşla doldurdu!O, yaşlı kadınlara danışılma hediyesi verdi.O, yaşlı erkeklere danışılma hediyesi verdi.Genç kızlara dans eğlencesi verdi.Delikanlılara silah kullanmayı verdi.Koçüklere kalp sevinci verdi.Onların dadıları tanbur çaldı.Şehrin içinde arp sesleri yükseliyordu.Şehrin dışında flüt ve davul sesleri yankıyordu.Gemiler görkemli görünüyordu.Bütün ülke güvenlik içinde idi.Halkın gördüğü hep güzelliklerdi.Sargon kızı Enheduanna’yı tanrıça İnanna’nın babası Ay tanrısı Nanna’nın Ur şehrindeki görkemli Ekişnugal adlı mabedine baş rahibe yapmıştı. Enheduanna , yalnız birçok din adamlarının başı olarak bu mabedi ve Uruk şehrindeki gök tanrısı An’ ın mabedini yönetmekle kalmıyor,ayni zamanda Sumer tanrı ve mabetlerini öğen birçok ilahiler yazıyor.Sistematik bir teolog olduğunu gösteren bu ilahiler kendisinden en az 600 yıl sonraya kadar varlığını sürdürmüştür. Onların kopyaları yapılarak çeşitli şehirlerin ve okulların kitaplıklarınaalınmış, oralarda okunmuş , üzerlerinde çalışılmış ve şarkı olarak söylenmiştir. Enheduanna’nınvarlığını yalnız şiirleriyle değil, arkeolojik bulgularla da biliyoruz. Onun adı bulunan iki mühürle bir de taştan yapılmış disk bulundu. Bu disk üzerinde hem kendisinin, hem de 3 yardımcısının kabartmaları var.Kendisi profilden görünüyor, üzerinde rahibe kıyafeti olan saçaklı elbisesi bulunuyor.Fakat bunlardan en etkili olanı kuşkusuz edebi yazıları, daha doğrusu şiirleridir.Bunlar hem Sumerce , hem de kadın dilinde yazılmıştır. Sumerde kadınların yazdığı veya onların ağzından yazılan edebi eserler kadın dilindedir. Hatta hadımlara ait olanlar da öyle.Biz burada l53 satırlık bir şiirden bölümler vereceğiz. Bu şiir enaz 50 kopyaya ait parçalar toplanarak tamalanabilmiştir. Yine de arada kırıklıkları ve bozuklukları dolayısıyla tamamlanamayan, anlaşılmayan yerleri vardır.Bu şiir dinsel, tarihsel ve politik bakımdan önemlidir.Bu şiirden verdiğimiz bölümleri şöyle sıraladık:1-Aşk ve savaş tanrıçası İnanna me’ lerin hanımı olarak öğülüyor2-Başkaldıran bir dağın yola getirilişi anlatılıyor(orada yaşayan insanları İnanna yola getirmiş).3- Uruk şehrinde Lugalanne adlı biri kral Sargon’a baş kaldırıyor4-Enheduanna Uruk’dan sürülüyor.5-Uruk şahri lanetleniyor.6-Enheduanna , fena durumundan kurtarması için, tanrıça İnanna’ya yakarıyor.Tanrıça İnanna me’ lerin hanımı olarak öğülüyorBütün me’lerin kraliçesi, görkemli ışık,Parıldayan giyisi içinde görkemli kadın,Gök ve yerin sevgilisi,An’ın (gök tanrısı) fahişesi, mücevherle donanan,Yüksek rahibeliğe uygun olan,Tiara giyisi içinde çekici olan,Elinde 7 me tutan,Bütün me’lerin koruyucu kraliçem!Sen dağlardan tufan getirensin!Sen İşkur (fırtına tanrısı) gibi gürlersinGöğün ve yerin İnannası, sen biriciksin!Ülkeye ataş, alev gibi yağmur olanAn’ın kutsal emri ile tanrısal sözleri söyleyen,Yabancı ülkeleri yıkanFırtınaya kanat takanEnlil’in sevgilisiSen ülkede uçarsın!Şahlanmış Sin’in (Ay tanrısının diğer adı)kızıSen An’dan da yücesinBaşkaldıran bir dağın yola getirilmesiSaygı göstermeye dağdaBitkileri lanetledin,Onun yüce kepısını küle çevirdin!Onun nehirlerinden kan akıttırdınOnun ordusu sana gönüllü tutsak olduDağılan güçleri isteyerek sana geldi.Onun güçlü adamları isteyerek önünden geçit yaptılarKentin eğlence yerleri kargaşalıkla doldu.Onun delikanlıları tutsak olarak sana getirildiBaşkaldıran Uruk şehri ve İnanna“bu ülke senindir” demeyen şehir!“seni meydana getiren babanındır” demeyen şehir!Senin söylediğin kutsal emri ,senin yolundan döndürdü,Onun dölyatağından uzaklaştın!Onun kadını kocasına sevgisini söyleyemedi.Gece onlar çiftleşemediKadın kalbinin kutsallığını kocasına açamadı.Şahlanmış inek, Sin’in büyük kızı,Kraliçe! Sana saygı gösteren An’dan da büyüksün!Kraliçelerin büyük kraliçesiKutsal dölyatağından çıkar çıkmaz doğuran annenden de büyüksün!Bilgili, akıllı, bütün ülkelerin kraliçesiYaşayan canlıları ve insanları çoğaltan senin içinBu kutsal şarkıyı söylüydrumEnheduanna’nın Uruk’dan sürülmesiKutsal giparu’dan önüne geldim.Ben yüksek rahibe, ben Heduanna,Tören sepetimi taşıyarak bir neşeli şarkı söyledimFakat senin meydana getirdiğin o yerde oturamıyorum artıkGünün ışıkları yaklaşıyorBenim üzerimdeki ışık yok oluyorGölge ışığa yaklaşıyorVe kum fırtınası gibi onu kaplayacak.Benim tatlı sesim bozuldu,Bana zevk veren herşey toza döndü.Ey Sin!göğün kralı! Bana ne yaptı bu Lugalanne?An’a söyle,İnanna beni kurtarsın!O, Lugalanne’nin erkekliğini alsın!Dağlar ve tufan onun elinde, o beni ve şehri titretti.Ona söyle! kalbi benim için sakinleşsin!Ben Enheduanna ona bir dua yapayımGözyaşlarımı tatlı bir içki gibi İnanna için akıtayımOna bir selam, diyeyim.Uruk şehrinin lanetlenmesiLugalanne An’ın bütün törenlerini değiştirdiAn’dan Eanna’yı(An’ın mabedini)aldıGüzelliği bozulamayan, sonsuz çekici eviLugalanne harabeye çevirdi.Yüce An’dan korkmadıUruk! Nanna’ya karşı başkaldıran!An onu terk etsin!Şehir An tarafından parçalansın!Enlil tarafından lanetlensin!Ağlayan çocuğu annesi susturamasın!Ey hanımım! Ağıt gemisi düşman toprağına yanaştıOrada kutsal şarkımı söylerken öleceğimÇok kabaca bana saldırıldı,Vaktiyle zafere erişen ben, mabetten atıldımBir kırlangıç gibi pençereden uçurdu beni.Yaşamım yitirildiO beni dağlara sürdü.Yüksek rahibelik tacımı başımdan çıkarttı.Tanrıça İnanna’ya yakarışÇok değrli hanımım, An’ın sevdiği,Senin kutsal kalbin yücedir,Benim için o sakinleşsin!Uşumgalanna’nın (tanrıçanın kocası Dumuzi) sevgili geliniSen göğün temelinden tepesine kadar kıdemli bir kraliçesinBüyük tanrılar, Anuna’lardan nasıl büyüksün sen!Ey İnanna! Sen gök gibi yücesin, bilinsin!Sen yer gibi genişsin, bilinsin!Sen ülkede kükreyensin, bilinsin!Sen başları vuransın, bilinsin!Cesetleri bir köpek gibi silip süpürürsün, bilinsinSen birçok zaferleri kazanansın , bilinsinBenim sözüm henüz bitmedi.Bana düşmanca bir yargı geliyorBenim ellerim kavuşamıyor.Tören yastığında, Ningal tarafından söyleneniO adama açıklayamamBen Nahha’nın parlak ve yüksek rahibesiyimAn tarafından sevilen kraliçem,Kalbin bana acısın! İşte bunlar enaz 4500 yıl önce prensses. Başrahibe olan tarihin ilk kadın şairinin dizeleri. 
Enhanced by Zemanta

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder