10 Nisan 2014 Perşembe

DENİZ TÜRKALİ-ZİNA YASALAR YASAKLAR SUÇLAR



DENİZ TÜRKALİ

ZİNA YASALAR YASAKLAR SUÇLAR

vs..Zina! Gündemimize getirtildi, oturtuldu. Neyi örtmek hangi pazarlığı göz ardı ettirmek için yapıldı bilmem, ama yapılan hiçbir  pazarlıktan daha az önemli değil. İşin kötüsü sanki hafif bir konuymuş da daha önemlisini (hep öncelikler hiyerarşisi olmadan bir düşünce biçimi oluşmamış ya kafalarımızda…) Örtbas etmek için gündeme getirtmiş olması devlet güçlerinin bile isteye tercihiymiş gibi… Eğer gerçekten öyle ise; ne kadar örtüşen iki görüş. Devlet güçleri, egemen görüş, adı her ne ise küçümsediği bir konuyu daha önemli gördüğü meseleleri örtbas etmek için gündeme taşıyor. Muhalifler uyanık davranıp bu meselenin hafif bir mesele olduğunu aynen iktidar gibi değerlendirip, daha önemli konuların saklandığını açıklıyor. İyiymiş! Sonuçta herkes hemfikir bu konunun hafif, önemsenmez bir şey olduğunda… Sanki bir magazin dedikodusu bu zina… Sanki kapalı kapılar arasında yapılan kanlı pazarlıklardan daha  az kanlı? Ve rica ederim biri bana açıklasın durmadan "Bu yasa çıkarsa AB bizi almaz "endişesi dile getirenleri... AB, "Bu yasa çıkarsa sorgusuz sualsiz sizi aldık gitti" dese "E tabii o zaman hemen çıksın bu yasa" mı diyeceğiz  hep bir ağızdan. AB ye girmeyi sadece bir devlet politikası olarak mi görüyoruz yoksa… Bizim buralarda yasayan insanlar değil mi konumuz.Su Anadolu kadını genellemesi, halkımız öyle istiyor teranesi nedir allah aşkına? Egemen fikir üreticilerine karşı çıkanlar halk olmaktan zorunlu emekliye mi ayrılıyorlar. Benim görüştüğüm Anadolu'nun hem de bağrından çıkmış kadınların hiç biri onaylamadığı gibi en az benim kadar tepki ve korku duyuyorlar bu yasanın çıkmasından. Onlar Anadolu'dan nereye tayin oldular acaba?Ben halktan sayılmıyor muyum yani peki ben ve benim gibiler kimlerdeniz. Mutsuz olmaya mahkum azınlık miyiz?Azınlık miyiz? Ondan da o kadar da emin olmayın! Adalet" şimdilik" bakanı Cemil Çiçek  bir tarihte "Flörtle fahişelik aynı şeydir" deyip bu düdük gibi söze düdüklü eylem yaptırmıştı  biz feministlere… Sonra da "Ben öyle demedim gazeteler çarpıttı" dediğini duymuştuk. Tefrika halinde bir çarpıtmaya kurban gitmiştir gene umarım. Ya da Cemil Çicek beyin ağzından çıkanı hiçbir gazetecinin kulağı duymamaktadır.Her toplumun kendi örf ve adetleri sakızı da bir o kadar yürek daraltıcı. O örf ve adet dedikleriniz çok önemsediğiniz Anadolu kadınlarının olum fermanına dönüştüğü yetmedi mi? Bizim örf ve adaletlerimiz dediğiniz her neyse,  bilmem kaç yüz yıl önce geçerliliğini çoktan yitirdiğini görmezden nasıl gelirsiniz.Bu İspanya yada İtalya'nın bizim örf ve adetimizdir deyip engizisyon yasasını gündemde tutması kadar anlamlı değil midir?İnsanların cinselliklerinin devlet eliyle düzenlenmesini  hangi ahlak(!), hangi örf ve adet uygun görür. Koskoca devlet (!) bir "Yatak İlişkilerini Düzenleme Bakanlığı"na mı ihtiyaç duymaktadır?Haz ve ihtiyaç iki ayrı şey değil midir? Cinsellik bu kadar zapturapt altına alınabilir bir şeyse neden hâlâ yazılan binlerce teori, hipotez, senteze, bilimsel açıklamaya karşı hâlâ cevap bekleyen, açıklanamayan, kafalarda artan sorularla boğuşmaktadır insanlık?Başkalarının; bir arada yaşamasını ve yalnızca ikisinin cinsel ilişki kurmasını uygun gördüğü bir kadın bir erkek düşüncesi, dünyanın yalnız bu çiftlerden oluşması fikri sizin tüylerinizi diken diken etmiyor mu?Bu zorunluluk topyekün bir işkence dünyası oluşturmaz mı?Devlet yasaları yatak odası tanzim edebilir mi?Sosyal yasaklar zaten yeterince baş belası değil midir?Bu soruların sonu gelmeyeceğine göre ve  çıkarılması planlanan yasaya nasıl olsa uyulmayacağına göre suçluluk duygusuyla beslenen  sapıklar güruhuna, enseste, töre ve sapık cinayetlerine davetiye çıkarmak hangi ahlaka hizmet olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder