30 Ocak 2015 Cuma

tren

şen şakrak uçuyor bir güvercin
o kadar güzel o kadar parlak
el yapımı, alın teri gibi işlenmiş boncuktan
ikide bir kaybolup gözükür, nereye gittiği belirsiz
git gel, git gel, sanırsın otobüs seferi
ve birde şu adam var, elleri ceplerinde yarı dalgın
ah şu adam, acaba bir kadına mı kızgın,
yaşam üzerine ne kadar da derin bir düşünceyle cebelleşir
hafif titrek bir ruh hali, hafif titrek bir beden
nasılda kayarcasına geçiyor şu sokaklardan
kahve içerken bir kadın sessiz sedasız, ben görürüm
yudum yudum götürüyor kahveyi, bitmesini istemediği belli
güzellik tanrıçası gibi, bir o kadar da çirkin
bir de şu tren var karşıdan kalkan
rengarenk vagonlarıyla şaşalı ve güzel, Harran tayları kadar
akın akın gidiyor yolcular, sanki son seferiymiş gibi
kimi iyi kimi kötü, kimi güzel kimi çirkin
kimi de dalgın sadece, dalgın o adam gibi
ah o tren o tren, ben hiç görmedim ki, nerden çıktı o tren

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder