bir selam, kıyametler kopara kopara getirir eski alışkınlıkları
yollara dökülen tütün ve katran kokuları hatırlatır
üşüyen çocuklar ve ölen kahramanlardan bihaber bir kış gününde
kimse hatırlamak istemez eski hatıraları, ki ilk hatırlananlardır nedense
herkes beyaz kışını yaşar, kız saçı bahar hep arka planda
anılar biter artık, eski sevgi ölmüştür, zaten yaşamıştır yaşayacağı kadar
harcanacak vakit kalmamıştır yeni sevgilere,
ki tek istedikleri de sevilmektir günün birinde,
sorsan öldü derler, ölüler bir daha dirilmez,
bir ağaç aynı çiçeği açar mı tekrar tekrar
bir damla su aynı kaynaktan kaç kere akar
sorsan ne anlar çingeneler aşktan meşkten
sorsan o tabutu çoktan toprağa gömdüler,
çoban köpeklerinin sessizliği çökmüş üzerlerine
sorsan, ama sorma, nereye kadar, herkeste bir saçmalık bir tantana
sen bir daha sorma, bırak boğulsunlar beyaz kışlarının gölgesinde
artık göremezler ışıklar içinde dünyayı,
hatırladıkları tek şey ilk kez aldıkları bir demet çiçekten ibaret
ilk ve belkide son olandır hatırladıkları, ancak o kadarını alır kafaları
gözleri hep açıktır ama yoktur artık görebilecekleri bir şeyler
zordur inandırmak artık onları,
doğuştan kör birine renkleri anlatmak gibi, anlat hadi anlatabilirsen
yollara dökülen tütün ve katran kokuları hatırlatır
üşüyen çocuklar ve ölen kahramanlardan bihaber bir kış gününde
kimse hatırlamak istemez eski hatıraları, ki ilk hatırlananlardır nedense
herkes beyaz kışını yaşar, kız saçı bahar hep arka planda
anılar biter artık, eski sevgi ölmüştür, zaten yaşamıştır yaşayacağı kadar
harcanacak vakit kalmamıştır yeni sevgilere,
ki tek istedikleri de sevilmektir günün birinde,
sorsan öldü derler, ölüler bir daha dirilmez,
bir ağaç aynı çiçeği açar mı tekrar tekrar
bir damla su aynı kaynaktan kaç kere akar
sorsan ne anlar çingeneler aşktan meşkten
sorsan o tabutu çoktan toprağa gömdüler,
çoban köpeklerinin sessizliği çökmüş üzerlerine
sorsan, ama sorma, nereye kadar, herkeste bir saçmalık bir tantana
sen bir daha sorma, bırak boğulsunlar beyaz kışlarının gölgesinde
artık göremezler ışıklar içinde dünyayı,
hatırladıkları tek şey ilk kez aldıkları bir demet çiçekten ibaret
ilk ve belkide son olandır hatırladıkları, ancak o kadarını alır kafaları
gözleri hep açıktır ama yoktur artık görebilecekleri bir şeyler
zordur inandırmak artık onları,
doğuştan kör birine renkleri anlatmak gibi, anlat hadi anlatabilirsen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder