31 Ekim 2014 Cuma

AMENNA

Benden uzak ne varsa al götür
Şu deniz, şu kuşlar, şu hava
Deniz fenerleri ay ve dünya
Benim kendime yeten ucuz bir özgürlüğüm var
Ve cebimde hiç eksilmeyen sigaram
Ve kalemim, ve defterim, daha neler neler
Akan bir kanım var, atan bir kalbim
Bütün iç organlarım, gözlerim, ellerim
Ve daha neler neler, geriye kalan ne varsa al götür
Bir şehir var ben orada yaşarım
Akşamına herkes sinsi
Pencereden pencereye atlarken mutluluk
Benimse payıma dar sokaklar düşer
Ve bir de şu mavilik
Tanımam etmem yabancısıyım buraların
Mavilik iyi ama
Bir kaç kelime ettiriyor adama
Herkesin elinde saat, hafif telaşlı
Koşuşturup dururlarken iş yerlerine
Ben alır başımı dağlara kaçarım
Yada ona benzeyen herhangi bir yere
Çünkü alışamam kapı önünde sakız çiğneyen kadınlara
Bir zaman sonra bu şehre de alışamam, biliyorum
Alıp gidesim gelir gene
Bir matrağa dönüştüm bu aralar
Nasıl olsa giderim.
Yolculuk nereye diyen olacaktır umursamaz tavırlarla
Fark eder mi. Nereye olursa
Çünkü biliyorum
Alışamam kapı önlerinde sakız çiğneyen kadınlara
Birde ancak cumadan cumaya camiye akın eden şu adamlara
İyisi mi
Bana uzak olan ne varsa al götür
Köprüler, kiremitsiz damlar, yaban çiçekleri
Haritaların herhangi bir yeri
Sarı yeşil evler, yanıp sönen ışıklar
Buğulu cam kenarları, iki de bir baş ağrıtan şu hüzünler
Bir  bardak su yeter bana, amenna
Ve birkaç yaprak defter, amenna
Böylece karşılaşabiliriz günün birinde
Tarihte bir gün
Herhangi bir gün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder