CAMPENALLA’NIN GÜNEŞ
ÜLKESİ
HAMİT AYAS
Campenalla, 27 yıl süren hapis yaşamını yazarak geçirmiş ve
bu yazılarıyla ölümsüzlüğü yakalamış bir düşünürdür. Güneş ülkesi yazarın
hapishanede yazdığı bir yapıttır ve acı dolu yaşamının, döneminin siyasal ve
toplumsal sorunlarına duyduğu tepki ve eleştirilerin bir ürünüdür. Bu tepki ve
eleştiriler, onu var olan yerine olmasını gerekene yönlendirmiş gibi
gözükmektedir. Campenalla devletin başında hem rahip hem de filozof olan metafizikus
diye nitelendirilen bir hükümdar bulunmaktadır. Metafizikus dışında devletin
işlerini görmek için, doğrudan metafizikus’a bağlı ve onun tarafından seçilen
Güç, Bilgelik ve Sevgi olarak nitelenen üç yönetici daha bulunmaktadır.
Metafizikus, güneş ülkesinin en bilge kişisi olduğu için seçilir. Eğer
kendisinde daha bilge bir kişi çıkmazsa yöneticiliği ömür boyu sürmek
zorundadır.
Güneş Ülkesinde aile kavramı yoktur, kadınlarla erkekler
evlenmeden birbiriyle birleşirler. Çocuklar, Platon’da olduğu gibi, toplumundur,
ana babalarını tanımazlar.
Özel mülkiyetinde olmadığı Güneş Ülkesinde her şey ortaktır,
çünkü onlara göre, bu gibi şeyler insanın hem benciliğinin ürünüdür hem de
benciliği körüklemektedir.
Güneş Devletinde, toplumun geleceğini güven altına almak,
sağlam ve yetenekli yurttaşlar edinmek için, cinsler arasındaki birleşmeler
bile devlet tarafından düzenlenmiştir.
Günes ülkesinde eğitim de oldukça
planlıdır. Planlanmış bu eğitimin
üç amacının olduğu anlaşılmaktadır. Bunlar;
a) Yurttaşlık eğitimi,
b) Meslek eğitimi ve
c) Yönetici eğitimdir.
Anılan üç amacı
gerçekleştirmek için, her şeyden önce Güneş Ülkesi’nde, mimari ve
şehrin kurulusu eğitime hizmet etmek
üzere tasarlanmıştır. Bu açıdan Güneş Ülkesi tam bir eğitim ütopyasıdır.
Batlamyus sisteminde dile gelen iç-içe geçmiş sferlerden oluşan evren sistemini ve yine bu sitemde dile
gelen her sifere çakılı yedi gezegenianımsatan şehrin kurulusu, bir açık bir eğitim müzesi
görünümünü taşımaktadır. Bu siferler şöyledir: Birinci duvarın iç tarafında, Arşimed’in ve Öklid’in
bulduklarından çok daha fazla, bütün matematik sayıları ve geometri şekilleri yerleştirilmiştir. Bu duvarın dışbükey yüzeyinde bütün
yeryüzünün betimlemesi yer almaktadır. İkinci dairenin duvarının iç tarafında, resim
sanatı yardımıyla, kıymetli taslar,
gerekse sıradan taslar
ve her türlü maden ve minerallerin resmi çizilmiştir. Bu duvarın dışbükey yüzeyinde,
dünyanın bütün denizlerinin, nehirlerinin, göl ve kaynaklarının yanı sıra, şaraplar, yağlar ve diğer sıvılar, nereden geldiklerini
belirten yazılar ve resimlerle işlenmiştir. Üçüncü duvarın iç
tarafında bütün ağaç
ve bitki türleri, bunların doğal
örnekleri, özellikleri, nerede yetiştikleri, yaraları; duvarın dış tarafında ise, bütün
balık, türleri, bunların yasama
tarzları, üremeleri, yetiştirilmeleri
ve yararları islenmiştir.
Dördüncü
dairenin duvarının iç tarafına, kus türleri, iç kısmına ise, kurtlar, solucanlar
gibi tüm hayvanlar, yarar ve zararları islenmiştir. Besinci dairenin iç tarafına, kara hayvanları,
resmedilmiş, sayıları çok olduğu için bunlar, dış yüzeye taşmıştır. Altıncı dairenin
iç tarafına mekanik zanaatlara giren her şeyin ve bunları yapmak için gerekli olan
araçların resmi yapılmış ve açıklaması yazılmış; bu duvarın dış yüzeyi ise, gerek bilimlerde gerekse
silah alanında yaptıkları buluş ve icatlarla tanınmış adamların ve yasa koyucuların portreleriyle
süslenmiştir.
Bu
dairenin ortasında Ortaçağ anlayışının bir uzantısı olarak tapınağı yerleştirir.
HAMİT AYAS
KAYNAKÇA:
Bilim ve gelecek dergisi sayı 32 ekim 26
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder